BİSİKLET BİLGİSAYARI VE KM SAYAÇLARI HAKKINDA

Bisiklet bilgisayarı satın alırken ihtiyaçlarımıza çok dikkat etmeliyiz. Bisikleti ne amaçla kullanıyoruz, nasıl bir bisiklet kullanıyoruz, gerçek ihiyaçlarımız neler. bunları göz önünde bulundurup araştırmamızı yaptıkça zaten seçeneklerimiz bizi doğru sonuca yönlendirecektir.

Örneğin sürüş stiliniz, evden okula, iş halletmeye, kütüphaneye gitmek gibi şeyleri kapsıyorsa en basit km sayaçlarına bakmalısınız. Hatta ve hatta akıllı telefonunuz var ise telefonunuza strava gibi programları indirip km saatine ihtiyaç duymayabilirsiniz. Strava açıkken telefonunuzu cebinize koyar, daha sonradan veri kontrolü yapabilirsiniz. GPS, kalp veya kadans monitörü gibi ihtiyaçlarınız olmadığından bu tarz bilgisayarlara gerek duymaycaksınız. 25-30 liralık bir sayaç çok rahat işinizi görecektir.

Uzun turlara çıkıp, bisikletinizi biraz daha performanslı kullanıyorsanız eğer, daha iyi bir km sayacına geçiş vaktiniz gelmiş demektir. Fakat burada yapmanız gereken tercih sayacınızın kablosuz olup olmayacağı. Eğer bisikletiniz ön süspansiyon sistemine sahipse kablosuz kilometre sayaçları daha çok işinize yarayacaktır. Çünkü bisikletin maşası aşağı yukarı hareket ettikçe kabloya sürekli güç uygulanacak, bu yüzden kablo yıpranacaktır. Katlanır bisiklet sahibi iseniz yine aynı kural geçerlidir. Çoğunlukla gidonda katlama mekanizması olduğundan sürekli katlanan kablo çabuk aşınacaktır. Fakat maşanız rijit ise, kablolu bir sayaç kullanabilirsiniz çünkü maşanız esnemediği için kabloyu daha güzel muhafaza etme imkanınız vardır.

Kablolu veya kablosuz sayaç tercihimizi de yaptıktan sonra dikkat etmemiz gereken diğer bir husus ise kalp monitörü ve kadans sensörü. Kalp monitörü, uzun turlarda ve performans gerektiren sürüşlerde gerçekten önemlidir. Çünkü uzun süre yapacağınız fiziksel bir faaliyeti sürekli artan azalan kalp hızında yapmak daha zordur fakat kalp atış hızınızı sabitlediğinizde vücudunuz buna göre davranacak ve buna bağlı olarak performansınız artacaktır. Aynı şekilde kadans sensörü de bu tarz sürüşlerde gereklidir çünkü yüksek viteste düşük tempoda çevirdiğiniz pedal dizlerinizi mahvedecektir. Bu yüzden dakikada kaç tur pedal çevirdiğinizin aslında çok büyük önemi vardır. Kadansınızı kontrol ederek hem sürüş kalitenizi hem de diz sağlığınızı korumuş olursunuz.

GPS seçeneği ise gittiğiniz rotaları kaydetme, daha önceden rotanın bilgisayara girilmesi, kendinle ve diğer sürücülerle karşılaştırma yapmak için gereklidir. yarışçılar veya profesyonel takımlar artık performanslarını GPS bilgisayarlar üzerinden strava platformuna aktarmakta ve herkesin kullanımına açmaktadır. eğer buna ihtiyaç duymuyorsanız üst seviye bir kilometre sayacı her halükarda işinizi görecektir. çünkü GPS'lerin fiyatları ile odometrelerin fiyatları arasında gerçekten fiyat farkı vardır.

Son olarak alacağınız sayaç ya da GPS'lerin değerlendirmelerine internet üzerinden bakın ve eğer mümkünse fiziksel olarak deneyin. çünkü her sayaç farklı geometride alıcılara veya farklı şekilde monte aparatlarına sahiptir. Gidonunuzda veya gidon boğazınızdaki boşluğun sayacınıza uygun olduğunu kontrol ettikten sonra alışverinizi rahatlıkla yapabilirsiniz. :)

bisiklet bilgisayarı (temsili) :P

İŞE BİSİKLETLE GİTMEK

Bisikleti ulaşım aracı olarak kullanma fikri ilk olarak üniversite yıllarımda alışkanlık haline getirdiğim bir şeydi. Kampüsüm ikamet ettiğim yerden 9km uzaklıktaydı ve otobüste camın arkasından dışarıyı izlemek çok sıkıcı gelmişti. Malum bahar ayları da gelince havalar da müsait oldu ve kendimi ilk adam akıllı bisikletimin üstünde buldum. Başlarda zorlansam da o kadar eğlenceli gelmişti ki artık okula gitmek için bahane arıyor, farklı rotalardan gitmeye çalışıyordum. Daha sonra üniversite hayatı bitti, araya başka sebepler (mazeretler) girdi 1 yıl neredeyse hiç bisiklet bile kullanmadım. Bu seferde İstanbul trafiği beni çileden çıkartmaya başlayıp yine araba camlarından dışarıyı izlemeye başlayınca anladım ki benim bisiket alma vaktim çoktan gelmiş geçiyor. İlk başta toplu taşımaya dahil olabileceğim katlanır bir bisiklet edindim. Fakat bu da yetmedi :) İşe gideceğim tüm yolu bisikletle gitmek istiyordum. Gel-zaman git-zaman, araştıra araştıra enduro diye bir bisiklet türünün olduğunu öğrendim ve artık işim ve özel ulaşımım için bisikletimi kullanıyorum. Neyse konuyu fazla uzatmadan işe giderken veya ulaşımınızı bisikletle sağlarken yapmanız gereken şeyleri, edindiğim tecrübeleri size aktarayım:

1. Kask: Bisikletin bir araç olduğunu unutmayın ve ilgili bütün kurallara uyun. Kask (görüntüsünü beğenmeseniz bile) sizi hayatta tutacak şeydir. kask takmalı mıyım?, Herkes bana bakıyor, ben bunun görüntüsünü beğenmedim gibi çekinceleriniz veya kompleksleriniz olmasın. 35-40 km hızla giderken kafanızı taşa vurmayı hayal edin. Zaten kendiniz takmak isteyeceksiniz.

2.Görünür olun: Gündüz vakti sürücülerin ya da yayaların sizi görebileceği parlak renkler giyin. Akşamları ise ön arka ışık ve reflektör kullanın.

3. Tahmin edilir olun: Göz kontağı kurun, yolun doğru yerinden sürün, sağa sola bir hareket yapmadan önce arkanızı kontrol edin. Bu şekilde motorlu taşıt sürücüleri sizin bir hareket yapmak üzere olduğunuzu anlayacaktır.

4. Rotanızı planlayın: İşe giderken yoğun olan yolları değil, rotanıza ekstra bir kaç kilometre ekleyen, fakat daha boş olan yolları tercih edin. Çünkü trafik karmaşasının ortasında kalmak sizi yanlış bir karara itebildiği gibi tehlikeye daha açık durumda kalırsınız.

5. Kulaklıklardan kurtulun: Dışardaki sesleri duyabilmeniz için kesinlikle kulaklıka müzik dinlemeyin. otomobiller sesli araçlar olabilirer fakat yayalar, hayvanlar sessizdirler. aniden önünüze çıkacak bir nesneyi kulaklık taktığınız için duymayabilirsiniz.

6. Şeridi kullanın: Eğer hızınız trafikten çok düşük değilse şeridin tamamını kullanmaktan çekinmeyin. Kendinizi trafiğin dışına itmek, sürücülerin sizi daha çok sıkıştırmalarına sebep olacaktır. Ayrıca sağ taraftan ilerlerken araç içinden kapı açan biri yüzünden kapı ödülünü kazanabilirsiniz :). Konu kapı kazalarına gelince, park halinde bir aracı geçerken içini mutlaka kontrol edin. Araç içindekilerin dışarı çıkma gibi bir eğilimi varsa, durumunuza göre ya yavaşlayın ya da yan şeride geçin.

Zil ve korna da aynı zamanda işimize yarar. bBsiklet sessiz bir araç olduğundan geldiğimizi duymayanlar olabilir. Unutmayın esas olan sadece bizim güvenliğimiz değil herkesin güvenliğidir. Anti parantez bisiklet ile sosyal bir ortama gidiyorsanız (okul, iş, kafe vb.) yanınızda ıslak medil taşımayı unutmayın. Ne kadar istemeseniz de terleyeceksiniz. ve siz farketmeseniz bile etrafınızdakiler rahatsız olacaktır. Islak mendille terinizi silmeniz kokuyu büyük ölçüde ortadan kaldırır.

Hepinize iyi sürüşler :)

KİLİTLİ PEDAL KULLANIMI VE PÜF NOKTALARI:

Bisikletimde uzun süre düz pedal kullanan biri olarak, uzun bir süre bu ısrarımdan sonra kilitli pedal kullanan arkadaşların daha az eforla daha performanslı sürüşler gerçekleştirdiğini görünce inadımdan vazgeçtim. Fakat hiç bilmediğim bir alan olan kilitli pedal alırken neler yapmalıyım, nasıl kullanmalıyım sorularının cevaplarını araştırdım ve uygun fiyata giriş seviyesi bir çift pedal ve şans eseri de %50 indirimle bir ayakkabı edindim. İlk başta gözüme gerçekten korkutucu geldi pedallara kilitli olacağımın düşüncesi. fakat denerken ilk 25 metreden sonra hiç bir korkum kalmadı. Fakat bu özgüven patlaması bana birazdan pahalıya mâl olacaktı. Kendimi kalabalığın arasına attım ve yayalar durunca bisikletle durmak zorunda kaldım bu sırada ilk defa taktığım pedallarımı çıkaramadım ve yere yapıştım :) Şimdi eşekten düşenin halini en iyi eşekten düşen anlar misali, düşmemeniz için size verebileceğim ipuçları ve kullanım önerileri şöyle olacaktır:

1. Pedalınızı ve ayakkabınızı edindikten sonra ya boş bir alanda ya da duvara yaslanarak defalarca deneyin. ta ki sizin için refleks olana kadar. (otomobil sürenler yokuşta araba kaldırmanın başlarda ne kadar zor olduğunu fakat alıştıktan sonra bunun refleks olduğu gibi kıyaslamalar yapabilir) Daha sonra rotanıza göre kısa kısa kullanımlar yapın, bu sırada ayağınızdan sürekli takıp çıkarın. Bisiklet sürerken nasıl yapacağınız konusunda şüpheniz kalmasın, kendinizden kesinlikle emin olun

2. Çıkarma hareketini tamamen refleks haline getirene kadar asla ve asla ayağınızda kilitli pedal olduğunu unutmayın. Hatta bunun olmasını engellemek için gidonunuza veya görünen bir yere "PEDAL" yazabilirsiniz.

3. Pedal kilitlerinizi durunca değil, durmadan biraz önce çıkartmaya kendinizi alıştırın. Çünkü durduğunuzda panik halinde davranıp çıkardığınız ayağınızın ters yönüne ağırlığınızı verip dengenizi kaybedip düşebilirsiniz.

4. Kilitli pedallara tam alışmadan asla yoğun trafiğe çıkmayın. Yine aynı şekilde ıslak zeminde kullanmamayı tercih edin. Çünkü dengenizi kaybedip düşmeniz daha kolay olduğundan arkanızdan gelen trafik ile zor anlar yaşayabilirsiniz.

5. Çoğu modelde kayak ayakkabıları gibi sertlik ayarı bulunur. Pedalı kullanmaya ilk başladığınız zaman bunu en gevşek ayara getirin. Panik anında pedalın ayağınızdan çıkması daha kolaylaşır fakat yokuş tırmanırken pedalınızı tam anlamıyla kullanamayabilirsiniz. Pedallara alışınca sertlik ayarınızı daha sert seviyelere getirebilirsiniz.

6. Pedalları tam anlamıyla kullanabilmeniz için dairesel hareket yapabiliyor olmanız gerekmektedir. Kendinizi buna alıştırmak için ilk başlarda uzun ve boş bir yolda tek bir pedalla durmadan pedal çevirmeyi deneyin. Ben 8 km lik bir etapta 1er kilometre aralıklarla ayak değiştirerek dairesel hareketi edindim. Dairesel hareketi edinmezseniz sadece pedalları itmeye devam edersiniz ve boşuna kilitli pedal kullanmış olursunuz.

7. Kilitli pedal kullanmak sizi bisiklet ile tek bir vücut haline getirir. Bu avantaj olabileceği gibi dezavantaj da yaratabilir. bisikletinizle bütün olmak bisiklet üzerinde daha fazla kontrole sahip olmanızı sağlar. Fakat kontrolü kaybettiğinizde bisikletle beraber kontrolü kaybedeceğinizi unutmayın.


Kilitli pedalların çok çeşit ve türleri olduğu gibi genelde 2 tip pedal vardır. mtb veya yol pedalı. İkisi de aynı prensiple çalışmasına rağmen, yol ayakkabılarının pedal yüzeyleri daha geniştir. Bu yüzden uygulanan Kuvvet pedal ve aynakola daha rahat aktarılır. Fakat bu pedallarda ayakkabının zemini çok serttir ve taktığınız kaller direk yer ile temas halindedir. Mtb pedallarında ise kal denilen kilitlenen kısım ayakkabı içerisinde bir oyukla gizlenir. Mtb yarışlarında zaman zaman bisikletten inip yürümeye ihtiyaç duğulduğundan kaymamak için tabanlar çıkıntılı ve krampon gibidir. Fakat istediğiniz modeli istediğiniz bisiklette kullanabilirsiniz. Şahsen ben yol bisikletimde mtb pedalı kullanıyorum çünkü işe gittiğimde yol pedalı ayakkabısı ile iş yapabilmem imkansız.


Kısacası eğer aklınızın bir yernde kilitli pedala geçmek gibi bir düşünce oluşmuşsa eğer, tereddüt etmeden bir tane edinin. Performansızın ne kadar arttığını görünce siz de şaşıracaksınız :)

    pedal ve kal:

Yağmurda bisiklet sürmenin 10 ipucu:

Bisiklete gönül vermiş ve aktif bir şekilde bisiklet kullanan her kişi er ya da geç yağmurda bisiklet sürme deneyimi edinecektir. kendimizi, bisikletimizi ve bisikletten aldığımız zevki korumak adına yapabileceğimiz bazı şeylerden bahsedeyim:

1.Uygun giyim:
Islandıkça her zaman daha çok üşüyeceksiniz. ıslak olmak ve üşümek sizi en çabuk hasta edecek iki faktördür. bu yüzden bedenimizi sıcak tutmalıyız. kapüşonlu arkası uzun su geçirmez bir ceket çok kullanışlı olacaktır. polipropilen ve yün karışımı çoraplar ve sentetik iç giyim tercih etmeliyiz.

ayaklarınıza neopren kılıf giyin. bu sizi ıslansanız da sıcak tutmaya devam edecektir. fakat şunu her zaman aklımızda tutmalıyız: bisiklet sürerken bulunduğumuz fiziksel aktivite yüzünden vücudumuz mutlaka terleyecektir. bu yüzden giysilerimizin su geçirmemesinin önemli olduğu gibi nefes alabilir olması da çok önemlidir. eğer nefes alabilir kumaş kullanmazsak dışarıdan gelen yağmurla ıslanmasakta kendi terimizle çok çabuk ıslanabiliriz

2.Açık renkli gözlük:

Güneş gözlükleri çok fazla ışığı absorbe eder. bu yüzden bisiklet için yapılmış saydam veya sarı renkli camları tercih edin. özellikle sarı renkli camlar cisimleri olduğundan daha parlak gösterir. bu yüzden sürüş esnasında farkındalığınız artar.

3.Su birikintileri ve gökkuşağı lekeleri:
Özellikle yağmur başladığından hemen sonra yol çok kaygan olacaktır. su, tekerlek ve yer arasında ince film gibi bir katman haline gelecek ve çok kaygan bir zemine yol açacaktır. aynı zamanda arabalardan, atıklardan gelen yağın özkütlesi suyun özkütlesinden hafif olduğundan yağ yüzeye çıkacak ve daha kaygan bir yüzey yine kaçınılmaz olacaktır. su birikintilerinin üzerinde hafif gökkuşağı rengi görüyorsak (ki bu yüzeye çıkmış yağ demektir) çok dikkatli olmalıyız.

4.Fren pabuçları:
Bisikletinizi uzun süre yağmurda kullandığınızda yerdeki toz suyla karışır ve çamur haline gelip jantlarınza yapışır. bu da jant üzerinde zımpara gibi bir yüzey oluşturur. işte bu yüzey fren pabuçlarınızın düşmanıdır. uzun süre yağmurlu havada kullanımda fren pabuçlarımızı sık kontrol etmeliyiz.

5.Virajlara dikkat edin:
Virajlara hızlı girip asla bisikleti yatırmayın. aksine ıslak havalarda hızınızı düşürüp virajın aksi yönde vücut ağırlığını kullanmanız çok faydalı olacaktır.

6.Çamurluk takın:
Çamurluk kullanmak utanç verici birşey değildir. aksine görüş alanınızı rahat kullanmanızı sağlar. çünkü ön ve arka tekerinizden sıçrayan su görüşünüzü kısıtlayacaktır. bisikletinizde çamurluk deliği yoksa bile artık farklı markaların sele borusuna takılabilen çamurluk modelleri mevcut.

7.Zincirinizde kalın yağ kullanın:
Yağmurlu havalarda sürekli zincirinize temas eden su, zincirinizde hali hazırda bulunan yağı sökecektir. o yüzden zincirinize yapışan ve suyla temas ettiğinde hemen kendini salmayan bir yağ tercih edin.

8.Görünün:
Hava kapalı olduğunda sizin ve diğer sürücülerin de görüş alanı kısıtlanır. bu yüzden diğer sürücülerin yolda olduğunuzu bilmeleri için uygun işiklandırma sistemi kullanın. hem öne hem arkaya güçlü bir LED aydınlatma takın.

9.Yağmur bisikleti:
Eğer eski ve daha ucuz bir bisikletiniz var ise; uygun ayarlamaları bu bisiklete yaparak eski bisikletinizi değerlendirebilirsiniz. tonlarca para saçtığınız yol bisikletinizin kayıp düştüğünüzde boyasının çizilmesi, herhangi bir yerinin kırılmasını istemezsiniz değil mi?

10.Hava durumunu kontrol edin:
Eğer bisikletinizin üzerinde 20 dakikadan fazla zaman geçirecek ve ulaşım için kullanacaksanız, mutlaka ama mutlaka evden çıkmadan önce hava durumunu kontrol edin ve rotanızı ve giyiminizi buna göre ayarlayın. yağmurlu zamanlarda yolunuzu biraz uzatsada trafiğin az olduğu rotayı seçmek sizin iyiliğinize olacaktır.

Bisiklet sürerken köpeklerle nasıl başa çıkarız?

Köpek saldırıları bisiklet sporunun önemli korkularından biridir. Belki bir kovalamacada ondan hızlı olamayabilirsiniz fakat kesinlikle ondan daha akıllı olabilirsiniz.

1.Köpek psikolojisinden anlayın:
Çoğu köpek bisikletlileri sadece kendi bölgelerini korumak için kovalarlar. Yolun onların olmayan tarafını kullanırsanız sizi bölgelerinde saymazlar ve içgüdüsel olarak size karşı ilgilerini kaybederler. Bu yüzden kırsal alanların çıkışlarında hiç saldırıya uğramazsınız çünkü onların bölgelerinden çıkmaktasınızdır. Eğer bölgesinde değilseniz sizi umursamayacaktır.

2.Köpek taktiklerini bilin:
Köpekler sizi kovalamak istediğinde baldır tarafından ve arkadan yaklaşacaklardır. bunu yapmaları için sizin geçmenizi bekleyeceklerdir. bunu avantajınıza kullanın.

3.Sprint:
Eğer saldırmaktan çok sizi kovalamayı amaçlayan bir köpek varsa genellikle onlardan daha hızlı olabilirsiniz. Bunu ne kadar hızlı koştuklarından ve yüz ifadelerinden anlayabilirsiniz. Kulakları  ve kuyruğu yukarıda havlayan bir köpek görürseniz sorun yoktur. fakat tamamen sprinte kalkmış, kulakları yatık, kuyruğu bacaklarınının arasında ve dişleri dışarda bir köpek ise bu problemdir. fakat yine de bölge koruma genleri sizi koruyacaktır. eğer yok düz veya yokuş aşağı ise köpeğin görünmez sınırını geçene kadar sprint atın.

4.Ön tekerleğinizi koruyun:
Bir köpek sizi gördüğünde muhtemelen bisikletinize doğru kestirme bir yol izleyecektir. burada sıkıntı asfalt yolda iseniz köpeğin patileri asfaltta kayacak ve sizin ön tekerinize doğru istemeden bir hamle yapacaktır. bu yüzden ön tekerinize çarpmamasına dikkat edin. köpeğin tahmin ettiğinden daha hızlı bir geçiş yapmaya çalışın

5.Bağırın:
Çoğu köpek bir insanın kendisine kızdığında ne olacağını maalesef bilir. köpeğe git, otur gibi kendinden emin komutlarda bulunmak kendisini şüpheye düşürecektir. fakat köpeğin sağır olma ihtimaline karşı elinizde taş varmış gibi yapabilirsiniz.

6.Üzerine su atın:
Eğer karşıdan büyük ve daha hızlı olamayacağınızı düşündüğünüz bir köpek size doğru geliyorsa. bisikletinizden inip suluğunuzu elinize alın. eğer daha fazla yaklaşırsa yüzüne su dökün. bu dikkat dağınıklığı onu yavaşlatacaktır. fakat kızdığı için tekrar daha fazla saldırmak isteyebilir. dikkatinizi dağıtmadan köpeği izleyin.

7.Biber gazı:
Bazı bisikletçiler biber gazı kullanmaktadır. hedefi tutturabilirseniz bu yöntem gerçekten etkilidir. fakat siz ve hedefiniz farklı hızlarda hareket ettiğinden ve aranızdaki hava sürekli hareketli olğunundan bunu yapmak çok zordur.

8.Vaz geçin ve bisikletten inin:
Bunların hiçbiri işe yaramazsa bisikletinizden inin ve bisikletinizi o keskin dişlerle aranıza kalkan olarak kullanın.

yolunuzda her gün bu tarz köpeklerle karşılaşıyorsanız yetkililere bildirin. halka açık yollarda hayat korkunuz olmadan bisiklet sürebilmek sizin de hakkınız.

kayak: http://www.roadbikerider.com/riding-skills/safety-skills/how-deal-bad-dogs